Yakın zamanda yaşadığımız depremin ardından sık sık gündeme gelen konulardan biri psikolojik ilk yardım konusu. Temel anlamı ile kriz durumunda oluşan akut stresin olumsuz etkilerini azaltmaya ya da hafifletmeye yardımcı olan bir müdahale biçimi.
Bu müdahaleyi yapmak için bu konuda eğitim almanız yeterli. Herhangi bir uzmanlık gerektirmiyor. Çünkü, terapi değil, tanı koyma süreci ya da tedavi de değil. Burada amaç, travmatik bir olay yaşamış olan kişiye ilk anda yapılacak psikososyal destek!
Ne yapmalı nereden başlamalı, genel olarak anlatmak gerekirse; Maslow'un ihtiyaçlar piramidi burada bize yol gösterici olacaktır. En temelde yer alan fiziksel ihtiyaçlarla başlıyoruz. Afet bölgesinde kişinin sağlık hizmetine ihityacı var mı, erzak erişimi, barınma sorunu giderilmiş mi, öncelikle bunları değerlendiriyoruz. Tüm bu süreçlerde gözlem yapmak, kişinin genel durumunu, ihtiyaçları, kendisine yaklaşırken gözetmemiz gereken sosyal ve kültürel özellikleri değerlendirmek açısından önemli.
Fiziksel ihtiyaçlardan bir sonraki aşama güvenlik ihtiyacı. Bunun için ilk etapta kişiye yaklaşırken kendimizi tanıtmamız, akut stres etkisiyle hissedebileceği güvensizlik duygusunu daha da arttırmamak açısından değerli. Güvenlik ile birlikte bir sonraki aşama olan sevgi ve bağ kurma ihtiyacına geçiyoruz. Burada yapmamız gereken kişinin ulaşmak istediği yakınları veya afet bölgesinde erişmek istediği bilgi, hizmet gibi destekler arasında köprü görevi görüyoruz. bir süredir konuşmak istediği ancak arayamadığı yakınları varsa onlarla bağlantı kurmasına yardımcı oluyoruz. İhtiyaç duyduğu ancak bir şekilde erişemediği hizmetlere de erişimini destekliyoruz. Bildiğimiz kadarıyla sorularını yanıtlamaya çalışıp bilmediğimiz konularda açıkça bunu ifade ediyoruz. Yalnış bilgi vermek, o ana kadar kurmaya çalıştığımız güven ilişkisini olumsuz etkileyecektir.
Tüm bunları yaparken güçlü bir dinleme davranışı sergiliyoruz. Kişinin anlattıklarını, kendi kelimeleri ile ifade ettiklerini ve duygusunu anlayabilecek şekilde odağımızı koruyoruz. Anlamadığımız yerde açıkça anlayabilmek için soru soruyoruz. Ancak yaşadığı olayın ayrıntılarını sormamaya özen gösteriyoruz.
Kendi yargılarımızdan uzak, karşımızdaki kişinin kelimelerini duyacak şekilde ve onun duygusunu anlayabilecek şekilde dinlemek önemli. Örneğin; “kötü hissediyorum dediniz bunu biraz açar mısınız?”. Çünkü kavramlar, herkesin zihninde farklı şekillerde ifade bulur. Kişinin anlatmak istediği "kötü his" ile bizim zihnimide canlanan farklı olabilir. Eğer bunun tam olarak ne anlama geldiğini sormazsak, kendi zihnimizdeki ifadeyle hareket ederiz ki; bu da bizi yanlış yönlendirebilir. Bu nedenle kişinin duygusunu anlamaya yönelik bir empati kurmaya ihtiyaç var! Empati yaparken de dikkat etmemiz gereken şey, o kişinin duygusunu mümkün olduğu kadar üzerimize almadan o duyguyu anlamaya çalışmak!! Çok kolay değil ancak PİY yapacak kişinin de kendini bu yola çıkmadan önce “buna hazır mıyım?” diye sorgulaması gereken bir durum bu!
Genel olarak neleri yapmamalıyız konusuna bakacak olursak, maddeleri şöyle sıralayabiliriz:
*Konuşmaya zorlama,
*Analiz etme,
*Yargılama,
*Tartışmaya girme,
*Akıl verme,
*Nasıl hissetmesi gerektiğini söyleme,
*Acele etme,
*O kişinin tüm problemlerini çözmeye çalışma,
*Tutamayacağın sözler verme,
*Bilmediğin konuda yanlış bilgi verme!
Gördüğünüz gibi yapılmaması gerekenler listesi bir hayli kabarık! Buna karşılık yapılması gerekenleri de şöyle özetleyebiliriz:
*Destek olmaya çalış,
*Yalnız olmadığını hissettirmeye çalış,
*Gözlem yap!
*Dinle!,
*Empati kur,
*Uyumlan (acele etmeden, kendi hızında sürecin akmasına izin ver ve sosyo-kültürel ihtiyaçlarını gözlemle!!!)
*Ulaşmak istediği, aramak istediği bir yakını varsa bu bağlantıyı kurmasına yardımcı ol, (akut stres durumunda kişilerin yine en temel ihtiyaçlarından biri bu! Sevdikleriyle bağlantı kurabilmek)
*İhtiyacı olup erişemediği hizmetlere erişimi konusunda yardımcı ol,
*Sorduğu sorulara bilgin dahilinde cevap ver, bilemediklerini öğren ya da bilen birisiyle köprü oluştur.
Sonuç olarak, kişiye sosyal destek sağlamak önemli. Yalnız değilsin hissiyatını vermek ve bağ kurmasına yardımcı olmak. Bu yapılacakları sadece afet durumları ile sınırlandırmak da doğru değil. Hayatın akışında çevremizde travmatik bir olay yaşayan, bir yakının kaybeden kişilere de bu yaklaşımla destek olabiliriz. Yapılması ve yapılmaması gerekenlere özellikle bu durumlarda da dikkat etmeliyiz.
Kriz durumlarında yakından veya uzaktan çoğumuz etkilenebiliyoruz. Bu süreçlerde en azından nasıl bir yaklaşım sergilememiz gerektiğini öğrenip buna göre davranmak, ileride oluşabilecek daha büyük psikolojik sorunların etkilerini de azaltmaya yardımcı olacaktır.
댓글